Bi makale okumaya çalışıyodum, gıcık oldum, aklıma geldi. Bir şey anlatırken, önce o şeyin basit bi örneğini verince, çok daha kolay oluyor karşındakinin dediğini anlaması. Hatta örnek iyi bir örnekse, genel durumu anlatmana gerek bile kalmıyor, karşındaki kendi yapabiliyor genellemeyi.
Ama işte en genel durumu anlatmanın da bir cazibesi var. Örnek verince, anlatmaya çalıştığın şeyin karizması kayboluyor gibi oluyor, “ha, bu muymuş”, diye küçümseyebiliyor karşındaki dediğini. Halbuki soyut soyut konuşsan, tüm örnekleri kapsayacak en genel şekli anlatsan, çok daha afili olacak. Anlattığın şey o kadar basit bir şeymiş gibi görünmeyecek.
İşte hem anlatırken, hem dinlerken, akılda tutmak lazım bunları. Bir şey sana iyi bir örnekle anlatıldığı için (ya da genel olarak, iyi anlatıldığı için) çok kolay gelebilir, ama bu, o şeyi ilk akıl etmenin kolay olduğu anlamına gelmez. Ya da bir şeyin çok alengirli ve soyut şekilde (hele de dolambaçlı cümlelerle) anlatılınca zor gelmesi, o şeyin anafikrinin zor olduğunu göstermez.
Ne yazık ki bissürü alanda gelenekselleşmiş işte, anlaşılmaz ve “karizmatik” (peh) şekilde anlatmak. Tarzı zor anlaşılır yapmak yetmemiş, dil de değiştirmişler. Yok Latince, yok bilmemne. İnsanoğlu karizma peşinde helâk olmuş yani.
Tabi ben de karizma peşinde bir dallama olduğum için kendi dediğime uymuyor, bu dediğim şeyin bir örneğini vermiyorum, genel ve soyut konuşuyorum. Ama size bi Fields madalyalı matematikçinin konu hakkında yazdığı yazıyı, bir başka Fields madalyalı matematikçinin de ona yazdığı cevabı hediye ediyorum.
Artistik şekil bağlantı vereyim derken cevab oldu, komik oldu.
Tıklamaya üşenene:
[T]here is also a dual version of the principle to write examples first, which is to read (or think of) examples first. I think at some point during graduate school I realised that a totally linear approach to reading a maths paper (reading and digesting line n before moving on to line n+1) was usually not the optimal way to understand what the paper was about
(Bu arada benim okuduğum makalede de önce en en en genel şekli anlatıyordu, sonra örnek vardı. Hemen örneğe atladım, yalnız baktım, örnek olarak verdiği şey de az genel ve soyut değil. Sonra fark ettim ki örnek bölümünün sonunda örneğin örneğini veriyor. Onu okuyunca anladım ne dediğini.)
Son Yorumlar