
beklerim efendim...
Bolca ışık!

Üfff püff! Ben bile sıkıldım sayfama girip aynı şeyleri görmekten... Yazmaktan da sıkıldım ama(buraya)... Baak, yaz da geldi. Deniz var, dalgalar var, tepemde parlayan güneş var. Ayaklarımı yakan kumlar, kirazlar var, ne güzeller. Sonra erikler. Parmak arası terlikler. Lidda var-dı gitti. Gitmeseydi :( Bizim motorumuz var. Çiçekli kaskım var. Kahkahamız var, ışıltımız, aşkımız var. Umudumuz, düşlerimiz var. Gidicek görücek bi sürü şey, bi sürü yer var. Yapıcak bi sürü şey var. Zamanımız yok. Çok işimiz var. Niye var? Santingblogspot tatilde say...
Pek bi "karanlık", solakblogdaşım Divad Bey Cennetimize teşrif ettiler, biz de gelmişken kendisiyle bir görüşelim kaynaşalım, bir bira ısmarlayalım, beyimizi tanıştıralım dedik. Pek güsel oldu lakin yolcu yolunda gerekti, haliyle kısa oldu. Olsun, bunu saymıyoruz Divadcıımızı yine bekliyoruz. Kulağı çınlayan cırcırböcüklerine duyrulur ;p
"Sağlığı iyi olsun.Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun. Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Ciğerlerinden nefes, midesinden gurultu, bacaklarından güç eksik olmasın. Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın.
I thank You God for most this amazing(i who have died am alive again today,
and this is the sun's birthday; this is the birth
day of life and of love and wings: and of the gay
great happening illimitably earth)
how should tasting touching hearing seeing
breathing any-lifted from the no
of all nothing-human merely being
doubt unimaginable You?
(now the ears of my ears awake and
now the eyes of my eyes are opened)